9 Şubat 2009 Pazartesi

obama ve kedi




vay kedi düşmanı vaay

buraya kadarmış.

(nahnu'dan)

uyku

yok. artık 4'te yatmıycam 4'te yatmıycam 4'te yatmıyacağım.
...

internetsiz ben yaşıyor muydum?

8 Şubat 2009 Pazar

"kırıcı, şok edici, rahatsız edici sözler"*


Bülent Ersoy "Ben çocuk doğurmuş olasaydım askere göndermezdim"* deyince "Yayın yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu" iddiasıyla yargılanmış, bu davadan beraat etmişti.

Ersoy'un sözlerinin ROJ Tv'de geniş bir şekilde yer almasını, 40 bin kişinin Kadıköy'de "Bülent Ersoy'a destek mitingi" düzenlemesini, DTP'li bazı belediye başkanlarının sokak ve caddelere adını verme girişimlerini örnek göstererek Ersoy'un sözlerini 'kamu güvenliğini bozucu' diye karara itiraz edilmiş.

Ahmet Altan ilk dava açıldığında
savcının, Ersoy’u “suçlamak" için iddianameye “her Türk asker doğar” klişesini bile eklemesini yazmıştı. Şimdiki iddianamedede RTÜK'e şikayet için izleyicilerden gelen açılan telefonların sayısı yazılmış delil olarak.

Savcıya göre "Çocuk doğurma yeteneği tıbben olmayan bir kişinin, Türk annelerini bir anlamda provoke etmek anlamında kullandığı sözleri iyi niyet göstergesi ve düşünce özgürlüğünün gereği olarak değerlendirmek safdillik olacaktır"

Bu savcıya göre sanırım ben savaş yaşamadığım için savaşa karşı çıkma hakkım yok, Kürt olmadığım için ana dillerini kullanmalarını savunma hakkım yok, kapalı olmadığım için arkadaşımın istediğini giymesini savunma hakkım yok, hele hele Bülent Ersoy'a katılmadığım için onun fikrini söyleme hakkını savunmam hiç yok.

Çünkü kendim için düşünmek istemem,
nette hangi siteye gireceğim, okula ne giyeceğim, televizyonda ne konuşacağım hakkında başkalarının değil de kendimin karar vermesini istemem, bu devlete, bu devletin savcısına göre "safdillik". Galiba safdil olan hem benim, hem de Bülent Ersoy'un bir sözüyle galeyana gelecek olan "Türk anneleri".


7 Şubat 2009 Cumartesi

parti

Bugün yolda DSP'nin afişi karşıladı beni "Allah'ın Izniyle, Atatürk'ün Izniyle, Ecevitin Işığıyla"..

P'lere girmişken CHP'nin 'her mahalleye Kuran kursu' açılımını duymayan kaldı mı? Çarşaflı teyzeler parti rozetelerini çıkarma toplantısı yapınca yeni açılım gerekti sanırım. Sakın her mahalle birazcık fazla değil mi demeyin - bugün de 'Kuran eğitimine karşı çıkma tehlikeli bir laiklik anlayışı' demiş Baykal. ''İnsanların kılık kıyafetleriyle siyasi tercihlerinin farklı olabileceği fikri; toplumda kabul görmüştür, insanların kılık kıyafetleriyle etiketlenmesine, dışlanmasına karşı bir tavır olarak ortaya çıkmıştır. Bu yaklaşımın Türkiye için yararlı olduğuna inanıyoruz''
...


Kılıçdaroğlun'dan 'Adalet anlayışımız hazreti Ömerin adalet anlayışıdır' da güzel.
(Aynen Melih Gökçek'in Ankara'nın su kuyruğunda olduğu gün "Ankara'ya suyu BİZ getirdik" demesi gibi)

Bush'suz Jon Stewart ne eder, (acaba bi 4 sene daha mı kalsa;) demiştim ama gitti adam, ve ben hala mutluyum.
Ama ben CHP'siz ölürüm, major depresyona girerim, orası kesin.
Allah (ve laiklik) başımızdan eksik etmesin.


--(Bu arada (AKP'nin milletvekili çıkarmadığı tek il olan) Tunceli'de su şebekesi olmayan köye yapılan çamaşır, bulaşık makinesi yardımını izliyorum. Köyde yol olmadığı için beyaz eşya kamyonu yolda kalmış, varınca da keçilerin ahırına kaldırılmış makinalar.
Ne diyelim, CHP bizi eğlendirmeye, AKP'de hizmet etmeye devam etsin. Birilerinin dediği gibi ''Keşke her sene seçim olsa'')

Bi de bunu buldum şimdi Ömer Enis'ten.
Youtube'u açtıracak, her mahalleye metro yaptıracakmış:)