29 Ocak 2009 Perşembe

Davos, Susmamak.

Annem gelip şakayla karışık 'kriz var tv'yi aç' diyince önce IMF ile herhalde dedim, eğlencez. Sonra açtım tv'yi..
Orda oturan bir gazeteciymişcesine hopladım.(ah, ah) Nete koştum. Korktum da birazcık; çünkü haklı isyanların sonuçlarının olduğunu öğrenmiştim.
Ama sonra Peres'in konuşmasını izledim...

Bağırıyordu; 25 dakika Gazze'yi ne kadar sevdiklerini, , Filistinli çocuklar için para topladıklarını,yardım göndermedikleri tek günün olmadığını, onlar için yetiştirdikleri çilek tarlasından (!?) tut da nasıl herşeyin tamamiyle 'totaliter rejim Hamas ve İrandan gelen roketleri' yüzünden bombalamak zorunda kaldıklarını bahsetti. ('Istanbul'a biri roket atsa biz ne edermişiz'?) ve 'bunu Hüsnü Mübarek ve Abbas senden daha iyi bilirmiş' . (Buna neden olan Erdoğan'ın sözlerini okumak için
tıkla, 'Gerilim Öncesi' kısmını bak)*

Erdoğan 'one minutes' alıyor. Alıyor, ama zorla: "Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir.(bunu tercüman yanlış çevirdi) Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. (evet tercüman hanım bunu da 'you are killing people' diye çevirdi ) Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum.Tankların üzerine çıkıp da 'Filistin'e girince mutlu oluyorum' diyen başbakanlarınız var...

(Tamam sözler pek senkronize değil ama, biz balıklar heyecanlanınca cümlelerimizin belagati bozulur birazcık, hele böyle bir konuysa, normaldir unutması 'Davos Spirit'ini falan.)

Bu sırada yönetici akşam yemeğine gitmeleri gerektiği söylüyor, konuşmaya çalışan başbakanın omzuna Amerikanvari birşekilde vuruyor. Erdoğan 'artık benim için Davos bitmiştir' diyip kalkıyor. Basın toplantısı oluyor; moderatörün 25'e karşılık 12 dakika hatası vurgulanıyor falan..

Yarın Arapların Türk bir kahramanı olacak. Gazzenin sokaklarına -sokak denecek hal kaldıysa.. Türk bayrakları asılacak. Bu sözler* ne kadar hafifletecek acılarını acaba? Bilmiyorum. Ama gururluyum.
Hayır milliyetçi falan değilim ben, umutluyum. Dünyanın büründüğü bu sessizliğe ortak olmayan bir - Bush'un şeytanla olan ilişkilerini hatırlatmadan duramayan- Chavez'in kalmamış olması, beni umutlandırıyor.


(Evet, bir de silah satmayı, almayı bıraksak, bırakabilsek..)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder